Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ve İran arasındaki savaşın savaşta geri döndürülemez olduğu konusunda uyardı.
Başkan Erdoğan, İstanbul’daki İslami İşbirliği Örgütü Gençlik Forumu ile konuştu.
Erdoğan, katliamlara karşı bir ses çıkarmayan Erdoğan’a sivillere hitap eden soykırımın soykırımının ilk başkanı olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Netanyahu ve Hükümet aylarca, Hitler’in zulmü nedeniyle, çağımızın zalimleri gibi kuralları, ahlakı ve sınırları bilmeden aylarca yazdı”. dedi.
İsrail-İran Savaşı: “Geri dönüşü olmayan bir noktaya git”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ve İran arasındaki savaşı sekiz gün boyunca uyardı.
“Daha fazla sivil kayıp olmadan, Avrupa ve Asya’yı yıllarca ellerin ve düğmelerin ellerini etkileyebilecek korkunç bir felaket olmadan geri çekilmelidir.” Dedi.
Diyerek şöyle devam etti: “İsrail üzerinde etkisi olan güçler Netanyahu oyununa gelmemeli ve savaşın derinleşmesini değil, bölgemizdeki ateş ve huzurun yapısını kullanmamalıdır.” Erdoğan, Türkiye’nin bu yönde atılacak her adımı destekleyeceğini ve katkıda bulunacağını söyledi.
Başkan Erdoğan’ın konuşmasının konuşmasından başları aşağıdaki gibidir:
“Filistin’den doğdukları toprakları kahramanca savunan cesur gençleri selamlıyorum. Barbarlığa direnen Gazze’nin cesur kadınları, zalimlerin önünde diz çökmemiş olan yetimler ve anne ve baba ağır yükünü taşıyor olsalar bile, bir muslime olmasına rağmen bir muslim varlık onurunu bırakmayan tüm Filistinli kardeşler.
2019’dan bu yana 262 programla 15 milyondan fazla gence ulaşan forumumuzda 70’den fazla ülkede üniversitelerde bir kulübü var. Bu kulüplerdeki 75 bin öğrenci akademik girişimlerine farklı alanlarda devam etmektedir. Büyük bir coğrafyada 500 milyon gencin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunan cumhurbaşkanını ve forum üyelerini tebrik ediyorum.
“İslam dünyası olarak zor bir süreçten geçiyoruz”
Büyük olacağız, hayatta olacağız, birlikte güçlü olacağız. Bunun altını çizmek istiyorum; İslam dünyası olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Savaş, çatışma, kaos ve istikrarsızlık bulutları. Son iki yılda, yüzümüzü nereye çevirdiğimiz yerde, bir drama, bir savaş ve insanlık suçlarıyla tanışıyoruz.
“İsrail tarafından katledilen siviller”
Gazze’de, modern zamanların en utanç verici barbarlıklarından biri 21 aydır yaşadı. İsrail sivilleri dünyanın dört bir yanındaki gözlerin önünde ahlaksız ve yüzsüz bir şekilde katletti. İşgal altındaki arazilerde, % 80’i enkaz, kural ve ilkeleri tanımadan istihdam politikasını her geçen gün genişletiyor.
“İnsanlar çılgınca hedefleniyor”
İnsani girişleri önler ve açlığı silah olarak kullanırlar. Yiyecek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedeflenir. Sivil yerleşim alanları, okullar, ibadet, hastaneler bombalanır.
“Susanlar da suç için yaygındır”
Gazze’deki soykırımın ilk başkanı Netanyahu hükümeti. Bununla birlikte, Netanyahu’nun katliamlarına ve cinayet ağına ses yaymayanlar, bu suçlarda ortak olmayı kabul ediyoruz. Soğuk betonla hizalanan masum yavruların kanı, İsrail’in şımarıklığına susuz olanların ellerine, yüzlerine ve önünde yer alıyor. Netanyahu ve hükümet, kuralları, ahlakı ve sınırları bilmeden aylarca işledikleri zulüm nedeniyle Hitler gibi çağımızın zalimlerinden utançla yazdılar.
“Eller tetikleyicilerden çekilmelidir”
Başka bir gerçek şu ki; Ne yazık ki, İran ile çatışmalar geri döndürülemez noktaya gidiyor. Şimdi bu haydut mümkün olan en kısa sürede bitmeli. Daha fazla sivil kayıp olmadan, eller yıllarca Avrupa ve Asya’yı etkileyebilecek korkunç bir felaket olmadan tetik ve düğmelerden çekilmelidir.
İsrail üzerinde etkisi olan güçler Netanyahu oyununa gelmemeli ve etkilerini savaşın derinleşmesinin değil, bölgemizdeki ateşkes ve sessizlik lehine kullanmalıdır. Türkiye, bu yönde atmak için her samimi adımda desteklenmeye ve katkıda bulunmaya hazırdır. Çünkü coğrafyamızda daha fazla kaos, çatışma, savaş ve sivil ölüm görmek istemiyoruz.
“Uzun ömür ona Filistin Ücretsiz diyoruz”
Doğru, doğru ve adil olan cesurca savunmaktan kaçınmadık. Ezilenlerin söylediklerine baktık, kim ne dedi. Bugün aynı yerde aynı yerdeyiz. Bugün ezilenleri ayrım yapmadan koruyoruz. Bugün barış, diplomasi, adalet, özgürlük diyoruz. Bugün buna Filistin diyoruz.
